( Bölüm.2 )
Her ne kadar empati yapalım, ya da yaptığımızı söylesek bile maalesef yaptığımız empati değil ikili oynamaktır, Erkeğin kadına karşı, Beyazın siyaha karşı, Türk’ün Kürt'e karşı, İslam'ın diğer inançlara karşı tavrı empati değil iki yüzlülüktür.
Mesela bir toplumda birlikte çalışan siyah ve beyaz insanı ya da ayrık inançtaki insanları ele alalım, iki ayrık yani baskın ve ezik bir araya geldiğimizde hemen insan hakları demokrasi sevgi güdülerimizi kullanır ve yekdiğerine karşı hoşgörü sohbet sevgi muhabbet ikram eder, bol bol etrafa salya-sümük saçarız. Siyah insan beyazların yanında suskun kabullenmiş aykırı inançtaki insan İslam’ın yanında haklısın kadın erkeğin yanında ataerkil yapıya eyvallah etmiş görünmez miyiz?!
Peki, aynı ırktan inançtan ve cinsten olanlar Ezgin/ baskın fark etmez, ayrı bir yerde bir araya geldiğimizde Ne yaparız? hemen ego kılıçlarını çeker asi ve savaşçı üstünlük veya karşı duruş kimliğimizle bol bol söylemler planlar fikir beyanatları yapmaz mıyız..?
İşte bu durumda bile dürüst ve empati kimliğini kendi egolarımız ve üstünlüğü ele geçirip yek diğerine karşı kullanma dürtüsü ile davranış sergilemiş olmuyor muyuz? Bu tavrın ideolojik, inançsal partisel veya cinsiyetsel hiç bir farkı yoktur.
Çünkü.; Nasıl ki üstün ve imtiyazlı olan kendinde bu durumu bir hak olarak görüyor ve ezginlere karşı empati yapmıyorsa, ezginlerde bu imtiyazlı kimliği ele geçirir geçirmez geçirmiş olduğu sıkıntılı zamanları bir kalemde silip atmak ,insan olmak yerine egosunu tatmin etmek imtiyazlı olmanın zevkini çıkartır ve egosuna yüklenir.
Sonuçta hep kazanan egemen ve baskın olma zihniyetidir. Yani Ego yani Faşist duygularıdır.
İmtiyazlı kişi veya toplumların geçmiş atalarının yaptıkları ( savaşlar ve savunmalar nedeni ile ) katliam ve ölümler bir kahramanlık abidesi gibi gösterilip her dönem bayram havasında kutlanması karşı kişilerin öldürülmelerine üzülmek yerine bayram ederek eğlenir ve sadistlik derecesinde kutlamalar yapılır, bu durum inançlar açısından da ırklar açısından da ya da Baba-Ana yani Kadın/ Erkek açısından da imtiyazlıların yaptıklarına kahramanlık çapkınlık dürüstlük denmesine rağmen ezginlerin ki düşmanlık teröristlik olmuştur.
Bu bağlamda olaya ters açıdan bakılması gerekirse ezgin olan yani savaşlarda ölen öldürülen insanların yönünden olay empati yapılıp atalarımızın barbar olduğunu yada inanç için yapılanın insanlık dışı olduğunu, yapılmaması gerektiğini en azından geçmiş adına özür dileyip bir daha bu tarz fiillere müsamaha edilmeyeceğinin teminatını kim yada hangi halk veya hangi erkek, veya inançlı verebilir...! Maalesef hiç kimse, neden mi..?
Çünkü.; Ego ve Megaloman duygular üstünlük sonucu kazanılan faşizan tavır buna engeldir, yani insanlık adına insan olamazlar. Ezginlerin mücadeleler sonucu kazanımları savaşlar ve ölümler sonucu elde ettikleri imtiyaz mesela Cumhuriyet, mesela gayrimüslim den dönüş mesela Kürt Halk hareketi veya geçmişe dönük Sosyalist hareket.
Hangisi geçmişten ders çıkartıp barış huzur ve imtiyazlı durumu kullanmadan birlikte insanca yaşamı idame etmeye gayret etmiş.! Yani kendilerini ispatlama yoluna gitmemiştir.
Yakın coğrafyaya bakalım Orta Doğuda Kürt ( mevcut Kuzey Irak ) Kürt yönetiminin tutum ve davranışlar yönünden ya da sergiledikleri imtiyazlı durumu kullanma yönünden Ezgin olan hangi halka af çıkartmış söz hakkı vermiş yönetimde eşit davranmıştır.
Hangi Cumhuriyet kendinden önceki yönetimlerin fertlerini bağrına basmış af etmiş hangi sosyalist hareket kapitalist veya köle yaşantısından kurtulup feodaliteyi ortadan kaldırmış söylendiği gibi birlikte yönetmişler, her baskın yönetimde olduğu gibi yine yöneten imtiyazlı sınıf ve yine yönetilen Ezgin öteki edilen halk sınıfı ortadan kaldırılmıştır.
Ya da inançlar hangisi diğerini hoş görüp af etmiş kendi haline bırakmış veya dolaylı yada direkt kendisi gibi olması için asimile etmemiş?!
-DEVAMI HAFTAYA-