Bu yerleşim alanının içerisinde de Urfa şehir merkezine doğuya doğru 13 km mesafede Türkmen yerleşim alanı mevcuttur ve bu yerleşim alanının tüm Türkiye’nin de bildiği üzere ve özellikle Urfa insanının beynine kazılı olan Alevi-Türkmen yerleşkesi mevcuttur. Bu yerleşke de yaz sezonunda ortalama 10 bin ve civarında insan yaşamakta olup haliyle bunların yaşlısı, genci hastası bulunmaktadır. Yetkililerimiz ne yazık ki sade ve sadece oy deposu olarak görmek istedikleri ve seçimden seçime anımsayıp selam verdikleri bunun dışında hiçbir şekilde iletişim kurmadıkları tarihi kökleri Kerbalaya dayanan çoğunluğu Alevilerden oluşan Sunni-Alevi insanlarımızın ortak yaşam alanı olan bu yerleşkede 2014 Büyükşehir Belediye Yasası ile Urfa Haliliye ilçesine bağlı Kısas Mahallesi olarak anılmaktadır. Her ne kadar şehire 13 km mesafede olsa bile sanki şehirden binlerce kilometre uzaklıkta ulaşımı imkansız gibi terki diyar edilmiş bir Kerbela’yı anımsatmaktadır.
Çünkü Kısasa girdiğinizde ilk önce binek aracınızın yollarda ki çukurlardan bozuk zeminden yer yer kazılı dökülü olan ve yapılmayan kilit taşlarından ayrıca toz topraktan görünmez hale geleceği geçen araçların kaldırdığı toz toprakların yol üzerindeki tüm evlerde tozu toprağı birbirine katarak orada yaşayanlara yaşamı dar ettiğini göreceksiniz. Ayrıca yol güzergahında giden tüm araçların günlük rutin ve özellikle toplu taşıma araçlarının her gün ama her gün amartisör patlaması teker patlamaları süspansiyonlu araçların zarara uğraması ve ulaşımda gecikmelerin olması ayrıca hasta nakli gerektiğinde sağlam insanın Kısas Mahallesinden ana yola çıkana kadar ölmesine ramak kalacağını yolların bakımsız pislik içinde kırık dökük her tarafın kazınmış çukurlara terk edildiği bir yolla karşı karşıya kaldığınızı göreceksiniz.
Yaz sıcaklığının 60 derece’yi bulduğu bugünlerde günlük rutin en az 2-3 defa birer saat ara ile olsa bile elektrik kesintilerinin yaşandığı zaman zaman gün boyu elektriğin olmadığı bu vesile ile 1978 yılında YSE Kurumu tarafında köy içme sularına tabi olarak yapılan ayaklı su deposu ile elektriğin olduğu saatlerde Kısas’ta mevcut kuyulardan dinamolar aracılığı su çekerek depoya doldurduğu ve hiçbir şekilde depoda vs. yerlerde dinlenme havuzu arıtma tesisi olmadan olduğu gibi depodaki kırık dökük üst kapaktan su içine düşen kuş leşleri kanatları yosunlar ve doğal mikrobik tüm verileri ile birlikte halka arz edilmektedir.
Ancak elektrik olduğu saatlerde herkes birden kendi evlerinde bulunan dinamolarına sarılmak suretiyle alabildikleri kadar su ihtiyaçlarını alabilirlerse..! Alabiliyorlar. Yoksa şehrin Kerbela hayatını yaşadığını gözle görebilirsiniz. Ama ne varki aynı güzergahta ve Kısas’ın batısında bulunan Yeniay (Feyan) ile Kısas’ın kuzeyinde buluna ÇekÇek köylerinde Büyükşehir’e bağlı ŞUSKİ’ye ait arıtma su kullanıma aktif haldedir ve bu her iki yerleşim alanının Kısas’a uzaklığı 3’er km’dir.
Kısas halkı soruyor:
Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyiz? Biz bu ülkeye vergi vermiyor muyuz?
Bizim bu ülkeye askerlik yaptığımız görülmedi mi? Yok mu sayılıyoruz?
Bize devlet kendi eliyle 1450 yıl önceki Kerbela’yı yeniden mi yaşatmak istiyorsunuz?
Yetkililerimiz uyuyor mu?...
HABER: Kemal ATALAR