Tabiî felaketlerin büyüklüğü bazen can kayıplarındaki rakamlarla ölçülmemelidir. Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşıyoruz. Bu yangın yüzlerce noktada aynı anda vatan hainlerinin kirli elleriyle yaptırılıyor. Felaketleri kul eli ile yaşamak. İşte İnsanın zoruna gidende bu. Bu yangınlardaki ihmaller, eksiklikler elbette konuşulup tartışılacaktır. Halk günü geldiğinde bunların hesabını soracaktır. Şu an için evlerimiz ormanlarımız, insanlarımız, hayvanlar yanarken, afet devam ederken bunları konuşmanın yeri ve zamanı değil. Acilen öncelikle yangınları söndürmenin çareleri aranmalıdır. Yanan Türkiye’nin ciğerleri söndürülmelidir.
Yangın yerlerine maalesef ulaşamıyoruz, yangına bir bardak su bile dökemiyoruz.
Fakat;
Vatan hainlerini sevindirmemek için kızgınlığımızdan dolayı, öfkemizden dolayı hararetli dillerimize bu vakitte biraz su dökelim. Dillerin ateşini söndürelim. Bayrağımız için vatanımız için şu anda yapacağımız sadece bir olmak birlik olmak eylemidir. O günler bu günlerdir. Ateşi, yangınları şimdilik suyla dindirmek günüdür.
Bu ateş bu yangın, söndükten sonrada, artık o zaman ileride bazı şeyler konuşulacak, yapılanlar, yapılmayanlar elbette tartışılacaktır.
Bir baştan bir başa Ormanlarla kaplı ülkemizde orman yangınlarıyla mücadelede elde yeterli uçak olmayışı konusunda başta Tarım ve Orman Bakanı ve ilgili kuruluşlar, yetkililer daha net bir açıklama yapmalı, eğer açıklamalar halkı, kamuoyunu tatmin etmiyorsa bu faturayı Bakan bile olsa mutlak ödemeli ve ardından da o koltuğunu bırakarak istifa etmelidir.
Tarım politikalarında yapılan hataları da ayrıca buradan sıralamak istemiyorum. Sn. Bakan o koltukta yetersiz bir konum sergilemektedir.
Güzel yurdum Türkiye, ihmallerin, suiistimallerin bedelini cayır cayır yanarak ödememelidir.
Yanan ormanlık alanlar kesinlikle ve kesinlikle imara, ranta, otele, konutlara çevrilmemelidir.
Ayrıca yemyeşil ovaları dağları küle çeviren şerefsiz vatan hainleri için tüm partiler TBMM'de acil yasalar çıkartmalı, bu katiller idamla yargılanmalı, ormanda yaktıkları o siyah ağaçların kütüklerinden kurulacak daracığında ibreti âlem ipte sallanmalıdırlar...