Bütün mesele burdan başlıyor. Yaratıcı sorunsalı yani. Tanrı mı, Allah mı, Xweda mı, Yehova mı yoksa Ahura mazda mı? Aslında hepsi de bir kişiyi işaret ediyor. O da kudretli yaratıcıyı.
Yalnız bunu fanatik dindarlara anlatamazsınız. Bunu fehmedebilecek idrake sahip değillerdir çünkü. Bir hristiyan yaratıcısına baba der, müslüman allah der, yahudi yehova... Ve bunları birbirlerinden olabildiğince farklı tasvir ederler. Hiçbirisi için aynı değildir bunlar. Bir müslümana sen yehovaya inanıyorsun derseniz haşa! ben allaha inanıyorum der. Hristiyana allaha inanıyor musun derseniz baba bizi kutsasın der. Bu çok büyük bir trajedidir aslında. Lakin en büyük trajedi bu değildir. O daha korkunçtur. Onun adı yaratıcı bizdendir anlayışıdır.
Bütüncül bir şekilde gereksiz bir sahiplenme dürtüsü... Dünya hatta evren bizim için yaratıldı, biz varız gerisi yanlıştır, hatadadır. Yaratıcının biricik kulları bizleriz. O bizi seviyor gerisini sevmiyor. O yüzden gerisi cehennemliktir. Gibi gibi bu listeyi uzatabiliriz. Işte burdan yola çıkan insanlar kendilerinden olmayanları kendilerine çekmeye kalkıştılar. Ve böylece cihat, haçlı seferleri, kutsal yerler ve benzeri sorunlar türemeye başladı.
Aynı yaratıcı inancına sahip olmayan insanlar onu sahiplenmekle kalmadılar diğer insanlara da benimsetmeye kalkıştılar. Nihayetinde dinlerin kaotik tarihi başlamış oldu.