Sürücü’nün Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir PAKDEMİRLİ’ye sorduğu sorular şöyle;
“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir PAKDEMİRLİ tarafından Anayasa’nın 98. ve İç Tüzük ’ün 99. maddesi gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Ayşe SÜRÜCÜ
Şanlıurfa Milletvekili
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünde (TİGEM) çoban olarak çalışan 326 işçi, maaşlarının eksik ödendiği, fazla çalışmalarına rağmen kendilerine fazla mesai ücreti ödenmediği ve taşeron sistemi ile çalışanlara kadro verildiği ancak kendileri söz verilmesine rağmen kadroya alınmadığı gerekçesiyle işten çıktıklarını söyleyerek, yetkililerin sorunlarına çözüm bulunmasını istediler.
Basına yansıyan iddialara göre; yaklaşık 15 yıldır sorunlarının devam ettiğini ancak bu güne kadar bir türlü çözülmediğini belirten işçilerden Mustafa Paçal, çoban arkadaşlar adına sıkıntıları dile getirmek istediğini söylemiştir. Paçal, şöyle konuştu: "Ben burada 300 çoban arkadaşım adına sıkıntılarımızı dile getirmek istiyorum. Bizim sorunlarımız 2003 yılından bugüne kadar devam ediyor. Bize verilen aylıklarımızın belirli bir tarihi yoktur. Bizler hangi mütteahide çalıştığımızı bilmiyoruz. Bizim pazarımız ve yıllık iznimiz yok. Çalışma saatlerimizin dışında ekstradan bize iş çıkarıyorlar. Fazla çalıştığımızın karşılığını alamıyoruz. Bizim sözleşmelerimizde servisle bizleri götürmeleri gerekiyor ama götürmedikleri için kendi imkânlarımızla gidip gelmek zorundayız. Bazı arkadaşlarımız buradan Konya ve Ankara'daki çiftçilere gittiler. Orada 2 bin 500 TL maaş alıyorlar. Bize asgari ücret dahi verilmiyor. Bizler mağdur durumdayız."
TİGEM’de çalışan taşeron işçilerine söz verildiği halde kadro verilmediği, koyunculukta doğum ve anız zamanında Ramazan orucu dâhil 24 saat çalışmaktayız ve fazla mesai ücretini alamadıklarını belirtmektedir.
Ayrıca, işçilerin iş bırakmasından sonra ilk gün TİGEM’de 28 gebe koyun telef oldu. Her gebe koyunun iki kuzu doğuracağı tahmin edilirse telef olan koyun ve kuzuların toplamının 84’ü bulduğu iddia edilmektedir.
Bu bağlamda;
1- Söz konusu işçilerin, maaşlarının tam ödenmediği, fazla mesai ücretlerinin ödenmediği iddiası doğru mudur?
2- Söz konusu işçilerin yıllık izin kullanmadıkları iddiası doğru mudur?
3- İddia edildiği 15 yıldır çalışan işçilerin kadro sözü verildiği halde kadroya alınmamalarının gerekçesi nedir?
4- Söz konusu 326 işçi 15 yıldır kaç firmaların müteahitliğinde TİGEM’de sözleşmeli olarak çalışmaktadırlar?
5- Söz konusu firmaların işçilere tazminat ödememek adına sürekli farklı isimlerle TİGEM’de faaliyet yürüttükleri doğru mudur?
6- İşçiler iş bıraktıktan sonra 28 gebe koyun ve 84 kuzunun telef olduğu iddiası doğru mudur?
7- Bugün hayvancılık sektörünün temel sorunların birisi de hiç şüphesiz çoban eksiliğidir. Bu anlamda 326 çobanın iş bırakması TİGEM’de bu yönde ciddi bir soruna neden olmayacak mıdır?
8- Söz konusu sorunların çözümü ile iş bırakan kalifiye çobanların yeniden işe alınmaları ile ilgili bir planlamanız var mıdır? Varsa bu işçiler hangi koşullarla yeniden işe alınacaklar?
“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir PAKDEMİRLİ tarafından Anayasa’nın 98. ve İç Tüzük ’ün 99. maddesi gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Ayşe SÜRÜCÜ
Şanlıurfa Milletvekili
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünde (TİGEM) çoban olarak çalışan 326 işçi, maaşlarının eksik ödendiği, fazla çalışmalarına rağmen kendilerine fazla mesai ücreti ödenmediği ve taşeron sistemi ile çalışanlara kadro verildiği ancak kendileri söz verilmesine rağmen kadroya alınmadığı gerekçesiyle işten çıktıklarını söyleyerek, yetkililerin sorunlarına çözüm bulunmasını istediler.
Basına yansıyan iddialara göre; yaklaşık 15 yıldır sorunlarının devam ettiğini ancak bu güne kadar bir türlü çözülmediğini belirten işçilerden Mustafa Paçal, çoban arkadaşlar adına sıkıntıları dile getirmek istediğini söylemiştir. Paçal, şöyle konuştu: "Ben burada 300 çoban arkadaşım adına sıkıntılarımızı dile getirmek istiyorum. Bizim sorunlarımız 2003 yılından bugüne kadar devam ediyor. Bize verilen aylıklarımızın belirli bir tarihi yoktur. Bizler hangi mütteahide çalıştığımızı bilmiyoruz. Bizim pazarımız ve yıllık iznimiz yok. Çalışma saatlerimizin dışında ekstradan bize iş çıkarıyorlar. Fazla çalıştığımızın karşılığını alamıyoruz. Bizim sözleşmelerimizde servisle bizleri götürmeleri gerekiyor ama götürmedikleri için kendi imkânlarımızla gidip gelmek zorundayız. Bazı arkadaşlarımız buradan Konya ve Ankara'daki çiftçilere gittiler. Orada 2 bin 500 TL maaş alıyorlar. Bize asgari ücret dahi verilmiyor. Bizler mağdur durumdayız."
TİGEM’de çalışan taşeron işçilerine söz verildiği halde kadro verilmediği, koyunculukta doğum ve anız zamanında Ramazan orucu dâhil 24 saat çalışmaktayız ve fazla mesai ücretini alamadıklarını belirtmektedir.
Ayrıca, işçilerin iş bırakmasından sonra ilk gün TİGEM’de 28 gebe koyun telef oldu. Her gebe koyunun iki kuzu doğuracağı tahmin edilirse telef olan koyun ve kuzuların toplamının 84’ü bulduğu iddia edilmektedir.
Bu bağlamda;
1- Söz konusu işçilerin, maaşlarının tam ödenmediği, fazla mesai ücretlerinin ödenmediği iddiası doğru mudur?
2- Söz konusu işçilerin yıllık izin kullanmadıkları iddiası doğru mudur?
3- İddia edildiği 15 yıldır çalışan işçilerin kadro sözü verildiği halde kadroya alınmamalarının gerekçesi nedir?
4- Söz konusu 326 işçi 15 yıldır kaç firmaların müteahitliğinde TİGEM’de sözleşmeli olarak çalışmaktadırlar?
5- Söz konusu firmaların işçilere tazminat ödememek adına sürekli farklı isimlerle TİGEM’de faaliyet yürüttükleri doğru mudur?
6- İşçiler iş bıraktıktan sonra 28 gebe koyun ve 84 kuzunun telef olduğu iddiası doğru mudur?
7- Bugün hayvancılık sektörünün temel sorunların birisi de hiç şüphesiz çoban eksiliğidir. Bu anlamda 326 çobanın iş bırakması TİGEM’de bu yönde ciddi bir soruna neden olmayacak mıdır?
8- Söz konusu sorunların çözümü ile iş bırakan kalifiye çobanların yeniden işe alınmaları ile ilgili bir planlamanız var mıdır? Varsa bu işçiler hangi koşullarla yeniden işe alınacaklar?