Türkiye'nin hububat ambarı olarak nitelendirilen Şanlıurfa'da tarım arazilerinin korunmasına yönelik alınan tedbirler biraz da yumuşatıldı. Daha önce Toprak Koruma Kurulu 9 kişiden oluşurken, artık 6 üye ile de toplanabilecek. Ve 6 üyeden 4'nün 'olur' kararı vermesi üzerine tarım arazisi betonlaşmaya açılabilecek.
24 Ocak’ta yayımlanan Resmi Gazete sayısında yer alan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik’te değişikliğe gidildi. Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi şu şekilde değiştirildi: “Kurulun üye tam sayısı ile toplanması esastır, ancak zorunluluk halinde en az altı üye ile toplanabilir. Kurul, kararları en az beşte üç çoğunlukla ve en az altı üyenin aynı yönde oy kullanması şartı ile alır. Ancak kamuya ait enerji ve ulaşım yatırım projelerinde Kurul, kararları toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile de alabilir.”
Bu karar, Ziraat Mühendisleri tarafından tedirginlikle karşılandı. Çünkü bu karara göre, tarım arazileri daha kolay betonlaşmaya açılabilecek.
Toprak Koruma Kurulu, zorunlu halde 6 kişiyle toplanabilecek
5 kamu, 3 sivil toplum kuruluşu ve 1 üniversite temsilcisi olmak üzere toplam 9 üyeden oluşan Kurul, mevcut düzenlemede esas olarak 9 üye ile toplanıp en az 6 üyenin aynı yönde oy kullanmasıyla karar alabiliyordu.
Ancak yapılan değişiklik sonucu, artık tarım arazilerinin kamuya ait enerji ve ulaştırma yatırımlarına açılıp açılmayacağının oylanacağı toplantılarda 6 üye şartı aranmayacak. Yeni yönetmeliğe göre Kurul, bu konudaki kararları toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile alabilecek. Yani toplanan 6 üyeden 4'ünün aynı yönde karar vermesi sonucu tarım arazisi rahatlıkla tarım dışı kullanılabilecek.
"Toprak Kurullarının etkinliğinin artırılması lazım"
Harran Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, toprak kurullarının bu anlamda etkinliğini artırması gerektiğini belirterek, "yapılacak projelerin toprak kurulundan onay alarak hayata geçirilmesi gerekiyor. Yapılaşmaların tamamının kontrol altına alınması lazım. Hiç kimse kafasına göre bir yeri betonlaştırmamalı" dedi.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
"Belediyelere çok iş düşüyor"
Belediyelerin mutlak suretle bu işi takip etmesi gerektiğini vurgulayan Öztürkmen, toprakların korunması noktasında, "Bu konuda belediyelere büyük iş düşüyor. Bugün Harran'da bir inşaat yapın, kimse bu neden yaptın diye sormuyor. Ancak izin alınırsa, toprak kurulunun haberi oluyor. İldeki bürokratların ve belediye başkanlarının tarım arazilerine sahip çıkması lazım. Yapılaşma izinlerinin iyi kontrol edilmesi lazım. Köyde birisi beton döküyorsa, jandarma buna izin vermemeli, ya da köy muhtarı ilgili birimleri haberdar etmesi gerekiyor" diye konuştu.
"Betonlaşma olmadan önlem alınmalı"
İzinsiz yapılan binaların, özellikle kırsal mahallelerde arttığını belirten Öztürkmen, yetkililerin inşaat aşlamadan tedbir alması gerektiğini vurguladı. Beton dökülüp, temel atıldıktan sonra bu alanın arazisinden artık faydalanılamayacağını söyleyen Öztürkmen, "İzinsiz inşaat yapılırsa, kalkıp onu tekrar geri döndürmenin ekonomiye büyük zararı oluyor. Bu yüzden en başından beri iyi kontrol edilmesi lazım. Hem toprak kurulları çalışmalı, hem de belediyeler bu işi yakından takip etmeli" ifadelerini kullandı.
"Herkesin toprak kuruluna gelmesi lazım"
Toprak Kuruluna gelen izin taleplerinin genellikle resmi işler için olduğuna vurgu yapan Öztürkmen, resmi olmayan yapılar için izin almaya gelen kimsenin olmadığını söyledi. Özellikle hibe programları kapsamında yapılacak çiftlik vb. yapılar için izin alındığını söyleyen Öztürkmen, şunları söyledi: "Toprak kuruluna gelen konular, hibe alacak kişiler, kredi alacak kişiler yapı izni olsun diyor. Oysa hepsinin gelmesi lazım. Aksi taktirde bir gün hepimiz Harran'da apartmanlarda otururuz ve tarım yapacak arazi bulamayız."
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
24 Ocak’ta yayımlanan Resmi Gazete sayısında yer alan Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik’te değişikliğe gidildi. Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi şu şekilde değiştirildi: “Kurulun üye tam sayısı ile toplanması esastır, ancak zorunluluk halinde en az altı üye ile toplanabilir. Kurul, kararları en az beşte üç çoğunlukla ve en az altı üyenin aynı yönde oy kullanması şartı ile alır. Ancak kamuya ait enerji ve ulaşım yatırım projelerinde Kurul, kararları toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile de alabilir.”
Bu karar, Ziraat Mühendisleri tarafından tedirginlikle karşılandı. Çünkü bu karara göre, tarım arazileri daha kolay betonlaşmaya açılabilecek.
Toprak Koruma Kurulu, zorunlu halde 6 kişiyle toplanabilecek
5 kamu, 3 sivil toplum kuruluşu ve 1 üniversite temsilcisi olmak üzere toplam 9 üyeden oluşan Kurul, mevcut düzenlemede esas olarak 9 üye ile toplanıp en az 6 üyenin aynı yönde oy kullanmasıyla karar alabiliyordu.
Ancak yapılan değişiklik sonucu, artık tarım arazilerinin kamuya ait enerji ve ulaştırma yatırımlarına açılıp açılmayacağının oylanacağı toplantılarda 6 üye şartı aranmayacak. Yeni yönetmeliğe göre Kurul, bu konudaki kararları toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile alabilecek. Yani toplanan 6 üyeden 4'ünün aynı yönde karar vermesi sonucu tarım arazisi rahatlıkla tarım dışı kullanılabilecek.
"Toprak Kurullarının etkinliğinin artırılması lazım"
Harran Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, toprak kurullarının bu anlamda etkinliğini artırması gerektiğini belirterek, "yapılacak projelerin toprak kurulundan onay alarak hayata geçirilmesi gerekiyor. Yapılaşmaların tamamının kontrol altına alınması lazım. Hiç kimse kafasına göre bir yeri betonlaştırmamalı" dedi.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
"Belediyelere çok iş düşüyor"
Belediyelerin mutlak suretle bu işi takip etmesi gerektiğini vurgulayan Öztürkmen, toprakların korunması noktasında, "Bu konuda belediyelere büyük iş düşüyor. Bugün Harran'da bir inşaat yapın, kimse bu neden yaptın diye sormuyor. Ancak izin alınırsa, toprak kurulunun haberi oluyor. İldeki bürokratların ve belediye başkanlarının tarım arazilerine sahip çıkması lazım. Yapılaşma izinlerinin iyi kontrol edilmesi lazım. Köyde birisi beton döküyorsa, jandarma buna izin vermemeli, ya da köy muhtarı ilgili birimleri haberdar etmesi gerekiyor" diye konuştu.
"Betonlaşma olmadan önlem alınmalı"
İzinsiz yapılan binaların, özellikle kırsal mahallelerde arttığını belirten Öztürkmen, yetkililerin inşaat aşlamadan tedbir alması gerektiğini vurguladı. Beton dökülüp, temel atıldıktan sonra bu alanın arazisinden artık faydalanılamayacağını söyleyen Öztürkmen, "İzinsiz inşaat yapılırsa, kalkıp onu tekrar geri döndürmenin ekonomiye büyük zararı oluyor. Bu yüzden en başından beri iyi kontrol edilmesi lazım. Hem toprak kurulları çalışmalı, hem de belediyeler bu işi yakından takip etmeli" ifadelerini kullandı.
"Herkesin toprak kuruluna gelmesi lazım"
Toprak Kuruluna gelen izin taleplerinin genellikle resmi işler için olduğuna vurgu yapan Öztürkmen, resmi olmayan yapılar için izin almaya gelen kimsenin olmadığını söyledi. Özellikle hibe programları kapsamında yapılacak çiftlik vb. yapılar için izin alındığını söyleyen Öztürkmen, şunları söyledi: "Toprak kuruluna gelen konular, hibe alacak kişiler, kredi alacak kişiler yapı izni olsun diyor. Oysa hepsinin gelmesi lazım. Aksi taktirde bir gün hepimiz Harran'da apartmanlarda otururuz ve tarım yapacak arazi bulamayız."
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});