Covid 19 Pandemisinin azalmadan devam ettiği günlerde bugün itibariyle yüz yüze eğitim başlamış durumda. Öncelikle yeni eğitim öğretim yılının tüm öğrencilere öğretmenlere ve velilere hayırlı olması temennisinde bulunan Şanlıurfa Tabipler Odası, şunları aktardı:
‘’Yaklaşık 1,5 yıldır yüz yüze eğitim yapılamamakta ve bu durum öğrenciler arasında eşitsizliği giderek arttırmaktadır bu sebeple uzun zamandır tedbirlerin alınarak yüz yüze eğitime geçilmesini öneriyoruz. Ancak bugüne kadar yüz yüze eğitime bir türlü geçilemedi.
Bugün başlanan yüz yüze eğitimin vaka sayılarını arttırmaması için yapılması gerekenlere harfiyen uyulmalıdır. Hem Sağlık Bakanlığının hem de Milli Eğitim Bakanlığının illerde de il sağlık ve il milli eğitim müdürlüklerinin gerekli hazırlıkları tamamlamış olmaları gerekiyor.
Tabi Urfa’da endişemiz çok daha fazla. İlimizde Aşılama oranlarının çok düşük olması, çocuk ve genç nüfus sayımızın fazla olması, öğretmen açığı, sınıf sayısının az olması gibi nedenler önümüzdeki günlerde vaka artışı yaşayabileceğimizi düşündürüyor. Bu sebeple İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de İl Sağlık Müdürlüğü’nün de bu konuda çok önemli sorumluluğu vardır. İlk gün okullardan gelen fotoğraflar yaşanan kalabalıklar tedbirlerin yetersizliğini gözler önüne sermiş uyarılarımız da ne kadar haklı olduğumuzu göstermiştir.
İlk olarak sınıf mevcutlarını düşürmek için atama bekleyen binlerce öğretmenin ataması yapılmalı ve öğretmen açığı kapatılmalıdır. Bunun sıkında TTB’ nin daha önce belirttiği uyarıları bir kez daha hatırlatmak istiyoruz;
1-Havalandırma
Pandemi boyunca en azından pencereleri ve kapıları karşılıklı açarak, hava akımını sağlayacak şekilde sınıflar ve öğretmenler odası derste en az 20 dakikada bir 5 dakika, teneffüste sürekli olacak şekilde düzenli havalandırılmalıdır. Havalandırma ne kadar sık ve uzun yapılırsa bulaşma riski o kadar azalır. Penceresi açılmayan sınıflar pandemi boyunca kesinlikle derslik olarak kullanılmamalıdır.
2- Okuldaki tüm aşılı ve aşısız yetişkinler maske takmalıdır.
Yüksek yayılımda olduğumuz şu günlerde de tüm öğrencilerin de maske takması gerekir. Yetişkinlerin maskeli olması öğrencilerden daha önemlidir, çünkü bulaşma en fazla yetişkinden olmaktadır.
3- Okul idareleri öğrenci ve velilerin HES kodu takibini yapmalıdır.
3-Temaslı ya da hastalık belirtileri olan çocuk, öğretmen ve çalışanlar okula gelmemeli, test yaptırmalıdır.
Bu nedenle etkili bir temaslı bildirim ve takibi yaygın olarak yapılmalıdır. Hastalık belirtilerinden en yaygın olanları: Ateş (>38°), öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı ya da solunum sıkıntısıdır. Test sonucu negatif geldiğinde okula gidilebilir.
5-Evde ateş (>38°) ya da solunum sıkıntısı olan biri varsa o zaman çocuk ya da okulda çalışan yetişkinin okula gitmemesi gerekir.
Evdeki hasta COVID-19 testi yaptığında negatif geldiğinde gidebilir. Öğrenciler okul içinde maske takmalıdır, maske takıldığı için öğrenciler arasında 1 metre mesafe korunması yeterlidir.
6-Eller düzenli ve sık sık sabunla yıkanmalıdır.
7-Yeme içme süreleri kısa tutulmalı, mümkünse 1,5 metre mesafe tercih edilmelidir.
İşyerlerinde olduğu gibi, yemekhaneler iyi havalandırılmalı, seyreltilerek kullanılmalıdır. Kumanya usulü yemekler sınıfta sakince yenebilir.
8- Okul yöneticileri veya öğretmenler tarafından çağrılmayan yetişkinler okula alınmamalıdır.
9-Kademeli giriş çıkış saatleri ile okula giriş çıkışlarda kalabalık önlenmelidir.
10-Yüksek yayılımda olduğumuz şu günlerde sınıf mevcutlarının 30’un altında tutulması gerekir.
Bunun sağlanması için çok çeşitli yollar bulunmaktadır. Seyreltme için öğrencilerin eğitim günleri azaltılmamalıdır. Hedef tam zamanlı yüz yüze eğitim olmalıdır.
11-Temaslı öğrencilerin okuldan geri kalmaması için hızlı testler devreye sokulabilir.
12-Okul servisleri pandemi şartlarına uygun hale getirilmeli ve denetlenmelidir.
13-Okullar açıldıktan sonra ilk 2-4 hafta okullarda görülen vakalar ve okul içi bulaşmanın izlenmesi ve tespiti kritik önem taşımaktadır.
Bu dönemde toplanacak verilere göre önlemler sıkıştırılabilir ya da gevşetilebilir.’’ Sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.
‘’Yaklaşık 1,5 yıldır yüz yüze eğitim yapılamamakta ve bu durum öğrenciler arasında eşitsizliği giderek arttırmaktadır bu sebeple uzun zamandır tedbirlerin alınarak yüz yüze eğitime geçilmesini öneriyoruz. Ancak bugüne kadar yüz yüze eğitime bir türlü geçilemedi.
Bugün başlanan yüz yüze eğitimin vaka sayılarını arttırmaması için yapılması gerekenlere harfiyen uyulmalıdır. Hem Sağlık Bakanlığının hem de Milli Eğitim Bakanlığının illerde de il sağlık ve il milli eğitim müdürlüklerinin gerekli hazırlıkları tamamlamış olmaları gerekiyor.
Tabi Urfa’da endişemiz çok daha fazla. İlimizde Aşılama oranlarının çok düşük olması, çocuk ve genç nüfus sayımızın fazla olması, öğretmen açığı, sınıf sayısının az olması gibi nedenler önümüzdeki günlerde vaka artışı yaşayabileceğimizi düşündürüyor. Bu sebeple İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de İl Sağlık Müdürlüğü’nün de bu konuda çok önemli sorumluluğu vardır. İlk gün okullardan gelen fotoğraflar yaşanan kalabalıklar tedbirlerin yetersizliğini gözler önüne sermiş uyarılarımız da ne kadar haklı olduğumuzu göstermiştir.
İlk olarak sınıf mevcutlarını düşürmek için atama bekleyen binlerce öğretmenin ataması yapılmalı ve öğretmen açığı kapatılmalıdır. Bunun sıkında TTB’ nin daha önce belirttiği uyarıları bir kez daha hatırlatmak istiyoruz;
1-Havalandırma
Pandemi boyunca en azından pencereleri ve kapıları karşılıklı açarak, hava akımını sağlayacak şekilde sınıflar ve öğretmenler odası derste en az 20 dakikada bir 5 dakika, teneffüste sürekli olacak şekilde düzenli havalandırılmalıdır. Havalandırma ne kadar sık ve uzun yapılırsa bulaşma riski o kadar azalır. Penceresi açılmayan sınıflar pandemi boyunca kesinlikle derslik olarak kullanılmamalıdır.
2- Okuldaki tüm aşılı ve aşısız yetişkinler maske takmalıdır.
Yüksek yayılımda olduğumuz şu günlerde de tüm öğrencilerin de maske takması gerekir. Yetişkinlerin maskeli olması öğrencilerden daha önemlidir, çünkü bulaşma en fazla yetişkinden olmaktadır.
3- Okul idareleri öğrenci ve velilerin HES kodu takibini yapmalıdır.
3-Temaslı ya da hastalık belirtileri olan çocuk, öğretmen ve çalışanlar okula gelmemeli, test yaptırmalıdır.
Bu nedenle etkili bir temaslı bildirim ve takibi yaygın olarak yapılmalıdır. Hastalık belirtilerinden en yaygın olanları: Ateş (>38°), öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı ya da solunum sıkıntısıdır. Test sonucu negatif geldiğinde okula gidilebilir.
5-Evde ateş (>38°) ya da solunum sıkıntısı olan biri varsa o zaman çocuk ya da okulda çalışan yetişkinin okula gitmemesi gerekir.
Evdeki hasta COVID-19 testi yaptığında negatif geldiğinde gidebilir. Öğrenciler okul içinde maske takmalıdır, maske takıldığı için öğrenciler arasında 1 metre mesafe korunması yeterlidir.
6-Eller düzenli ve sık sık sabunla yıkanmalıdır.
7-Yeme içme süreleri kısa tutulmalı, mümkünse 1,5 metre mesafe tercih edilmelidir.
İşyerlerinde olduğu gibi, yemekhaneler iyi havalandırılmalı, seyreltilerek kullanılmalıdır. Kumanya usulü yemekler sınıfta sakince yenebilir.
8- Okul yöneticileri veya öğretmenler tarafından çağrılmayan yetişkinler okula alınmamalıdır.
9-Kademeli giriş çıkış saatleri ile okula giriş çıkışlarda kalabalık önlenmelidir.
10-Yüksek yayılımda olduğumuz şu günlerde sınıf mevcutlarının 30’un altında tutulması gerekir.
Bunun sağlanması için çok çeşitli yollar bulunmaktadır. Seyreltme için öğrencilerin eğitim günleri azaltılmamalıdır. Hedef tam zamanlı yüz yüze eğitim olmalıdır.
11-Temaslı öğrencilerin okuldan geri kalmaması için hızlı testler devreye sokulabilir.
12-Okul servisleri pandemi şartlarına uygun hale getirilmeli ve denetlenmelidir.
13-Okullar açıldıktan sonra ilk 2-4 hafta okullarda görülen vakalar ve okul içi bulaşmanın izlenmesi ve tespiti kritik önem taşımaktadır.
Bu dönemde toplanacak verilere göre önlemler sıkıştırılabilir ya da gevşetilebilir.’’ Sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.