Alevi Kültür Dernekleri Şanlıurfa Şubesi tarafından 26 Aralık Pazar günü Sırrın Mahallesinde yer alan Cemevi’nde Maraş Katliamının yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması yaparak ‘’Maraş Katliamı’’ kınandı.
Cemevi’nde bir araya gelen Alevi Kültür Dernekleri üyeleri ellerinde ‘’Maraş’ı Çorum’u, Sivas’ı Unutturma’’, ‘’Gelin Canlar Bir Olalım’’, ‘’Benim Kâbe’m İnsandır’’, Sevgi Bizim Dinimiz’’, ‘’ Düzenin Alevi’si Olmayacağız’’ gibi yazılı dövizler eşliğinde ‘’Katiller Halka Hesap Verecek’’ sloganlarıyla ‘’Maraş Katliamını’’ kınadılar.
EMEP İl Başkanı Cemalettin Özden, Türkiye İşçi Partisi(TİP) İl Başkanı Av İbrahim Halil Şansal, Cumhuriyet Halk Partisi CHP) Haliliye İlçe Başkanı Av. İbrahim Halil Alagöz, PSK İl Başkanı Reşat Dingil, Emek Demokrasi Platformu Mahmut Binici, Sağlık-Sen Sözcüsü Ayşe Ateş, Hristiyan Cemaatinden Eyyüp Badem, Mezopotamya kültür Derneği Urfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, Emekli-Sen SB Eski Başkanı Necdet Şansal ve diğer STK temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.
Bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan program, Alevi Kültür Dernekleri Şanlıurfa Şubesi eski Başkanı Kemal Atalar, ‘’Maraş Katliamının nasıl başlandığı ve o dönemde neler yaşandığına dair önemli bilgiler aktardı.
KANAYAN YARAMIZ HALEN DEVAM ETMEKTEDİR
43 yıl önceki olay hayla unutulmamışsa ve anılıyorsa bu kanayan yaranın devam ettiğini hukuksal sürecin yerine oturmadığını bununla yüzleşme olmadığı yüzünden sürekli acıların tekrarlandığını belirten Mezopotamya kültür Derneği Urfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, eğer Maraş katliamı açığa çıksaydı daha sonraki süreçlerde darbede olmazdı, katliamlarda olmazdı. Bütün bunlar bir cezasızlık politikasının sonucudur. Ama bu çıkmaz olduğu da ortadır. Bu çıkmaz politika ülkeyi iflas noktasına getirdiğini de hepimiz tanık oluyoruz. Hayatını yitirenleri bir kez daha anıyoruz ve bir kez daha bu ülkeye adaletin hukukun egemen olmasını talep ediyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi CHP) Haliliye İlçe Başkanı Av. İbrahim Halil Alagöz, ise ‘’Maraş Katliamına ilişkin yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
KANAYAN YARAMIZ HAYLA KABUK TUTMADI
Maalesef bu coğrafyada bu memlekette gözyaşı ve kanlar bir türlü son bulunmadığı gibi bu katliamlarda son bulmuyor. Çok yakın tarihlerde de uzak tarihlerde de onlarca katliam maalesef yaşandı. Bunlardan biri de 43 yıl önce bugünlerde bir hafta Maraş’ta süren katliamda maalesef 120 canımızı, insanımızı, din kardeşimizi kaybettik. Bu insanlarımızı katledenlerde yine bizim kendi insanlarımız kendi yurttaşlarımız yine maalesef kendi din kardeşlerimiz. Yine birilerinin yanlış eğitimleriyle yanlış yönlendirmeleriyle din kardeşlerimiz birbirlerini öldürdüler. Ama netice itibariyle bugün birilerine yaşamlarını kaybeden canlarımıza, insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Çünkü inancımız odur ki onlar şehadete erdiler. Yine diğer din kardeşlerimizi, yurttaşlarımızı nefretle şiddetle kınıyoruz. Çünkü maalesef onları kaybetmiş olduk. Ama bugün itibariyle her iki tarafta bu dünyadan göçtüler önemli olan yıllar sonra bu dünyadan göçtükten sonra nasıl yad edildiği önemlidir. Maalesef aradan 43 yıl geçmesine rağmen bu yaramız kabuk tutmadı ve tutacak gibide değildir. Yaramız sürekli tazeliğini koruyor ve korumakta zorundayız. Katliamların oluşu bu tür canice vakaların yaşanması başlı başına acı verici. Ama bu coğrafya ’da bu tür olaylar da iki acıyı birden yaşıyoruz. Bir taraftan masum insanlarımızı hiç yere boş yere kaybetmenin acısını yaşıyoruz, bir taraftan da o canilerin katillerin faillerin cezasız kalmasının acısını içimizde bir ukde olarak yaşıyoruz. Maraş ve diğer katliamlardaki canlarımızı hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız, unutmayalım.
Alevi Kültür Dernekleri Şanlıurfa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Türkmen, Maraş Katliamı’nın yıldönümünde katliamı kınadıklarını belirterek, “Alevi halkımıza yönelik düzenlenen bu katliamın sorumlularını 43. Yılında bir kez daha lanetliyoruz” dedi.
“CANLARIMIZ İÇİN ADALET ARAYACAĞIZ”
Katliamları yapanlar değil, katliamları gündeme getirenlerin suçlu görüldüğünü iddia eden Türkmen, “’Yarayı kaşımayın; tarihi, tarihçilere bırakın!’ gibi kurnazlıklarla katliam ve katliamcılar unutturulmaya çalışıldı. Türkiye, geçmişindeki bu utancı temizlemek, geleceğini de aydınlatmak zorundadır. Bizce bunun çözümü, katliamın gizli arşiv belgelerinin açıklanması ve sorumluların bulunması ile olur. Bizler, kaç yıl geçerse geçsin
Maraş’ta kaybettiğimiz canlarımız için adalet arayacağız ve bu karanlığı aydınlatılıncaya kadar çaba harcayacağız. Maraş katliamının 43. Yılında yaşamını yitiren canlarımızı saygıyla anıyor; katilleri, koruyucularını ve onları yönlendiren insanlık dışı gerici faşist ideolojilerini ve Dünya üzerinde yaşanan tüm katliamları ve soykırımları kınıyor ve lanetliyoruz” şeklinde konuştu.