Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu’na katıldı. Türkiye Belediyeler Birliği ile Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu tarafından, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen sempozyumda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.
“PARLAMENTER SİSTEM İÇİNDE KOALİSYONLARLA GEÇEN YILLARIN TÜRKİYE’YE ÇOK AĞIR MALİYETİ OLDU”
Sempozyumun 31 Mart mahalli idareler seçimleri öncesinde gerçekleştiriliyor olmasını da isabetli bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilimin ışığıyla aydınlanmamış yolların nereye çıktığını kestirmek zordur. Yerel Yönetimler Sempozyumu, istifade etmesini bilen herkes için, kendi alanında geleceğe yakılmış bir ışıktır” diye konuştu.
Türkiye’nin, son beş yıllık dönemde pek çok tarihî hadiseyi üst üste yaşadığını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçiş sürecinin bunların en önemlilerinden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yönetim sistemi tartışmalarının, Osmanlı döneminde meşrutiyetin ilanına kadar uzanarak çok eskilere dayandığına işaret etti.
Parlamenter sistem içinde koalisyonlarla geçen yılların Türkiye’ye çok ağır maliyetinin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, krizler, kaoslar, darbeler, cuntalar ve istikrarsızlıklarla hatırlanan bu dönemlerde sorumluluk sahibi devlet ve fikir adamlarının, yönetim sisteminin değişmesi gerektiğini söylediğini hatırlattı.
“TÜRKİYE’NİN YENİ YÖNETİM SİSTEMİNE GEÇME KARARI, ÇOK AĞIR BİR DİZİ KRİZİN ARDINDAN ORTAYA ÇIKTI”
Konuşmasında son 30 yılın enflasyon rakamlarını paylaşarak 1989-2002 yılları arasındaki dönemde enflasyon ortalamasının 70.3, son 16 yılda ise bu oranın 9,54 olduğu bilgisini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ana muhalefet çıkıyor, ‘en yüksek enflasyon AK Parti iktidarları döneminde olmuştur’ diyor. Yani yalan üzerine siyaset, yalan üzerine yerel yönetim kurulu olduğu zaman, işte orada çöp, çukur, çamurdan kurtulamazsınız” dedi.
Türkiye’nin yeni yönetim sistemine geçme kararının, çok ağır bir dizi krizin ardından ortaya çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarıyla sokakları, 17-25 Aralık darbe girişimiyle hükûmeti, çukur eylemleriyle ülkenin birliğini, 2015’teki seçimlerle istikrarı, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle sınırları hedef alan çok yönlü ve çok boyutlu saldırılara maruz kaldıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En son 15 Temmuz darbe girişimi bize, ülkemizin geleceğini güvence altına alabilmek için derhal harekete geçmemiz gerektiğini gösterdi. AK parti olarak MHP ile vardığımız uzlaşma sayesinde, önce Meclis’te ardından halk oylamasıyla milletimiz nezdinde bu değişimi tescil ettirdik” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN YÖNETİM SİSTEMİ TARTIŞMALARI ÇOK ESKİLERE DAYANIR”
Yeni sistemle, eskiden sadece kâğıt üzerinde kalan güçler ayrılığını, gerçek anlamda hayata geçiren bir yapı ortaya çıkardıklarını ve Türkiye’nin uzun zamandır arayışı ve özlemi içinde olduğu yeni yönetim sistemine kavuştuğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bu arada, ülkemizin huzurundan ve istikrarından rahatsız olan çevreler de boş durmadı. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçişimizin hemen ardından, bu defa ekonomik bir saldırıyla karşı karşıya kaldık” dedi.
Bu saldırıyı da kısa sürede bertaraf ettiklerini dile getirerek, 2019 yılıyla birlikte Türkiye’nin yeni ve güçlü bir yükseliş dönemine geçeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte, her alanda olduğu gibi yerel yönetimler konusunda da yeni bakış açılarına, yeni ufuklara ve yeni araçlara ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.
“YEREL YÖNETİMLER SIFIR ATIK PROJESİNİN SÜRDÜRÜLMESİNDE ISRARLI OLMALI”
Konuşmasında eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen “Sıfır Atık” projesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel yönetimlerin bu projenin sürdürülmesinde ısrarlı olması gerektiğini vurguladı. Uygulanmaya başlanan plastik poşet uygulamasını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkadaşlarına 31 Mart mahalli seçimlerindeki kampanyalarında bez torba file kullanılması teklifinde bulunduğunu aktardı.
Türkiye’nin kalkınıp gelişmesinde, doğrudan halkın hayatına dokunan hizmetlerin ifasında, mahalli idarelerin çok önemli rolü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye ve il özel idareleri tarafından verilen hizmetlerin, merkezi yönetimlerin çalışmalarının tamamlayıcısı niteliğinde olduğunu ifade etti.
“PARLAMENTER SİSTEM İÇİNDE KOALİSYONLARLA GEÇEN YILLARIN TÜRKİYE’YE ÇOK AĞIR MALİYETİ OLDU”
Sempozyumun 31 Mart mahalli idareler seçimleri öncesinde gerçekleştiriliyor olmasını da isabetli bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilimin ışığıyla aydınlanmamış yolların nereye çıktığını kestirmek zordur. Yerel Yönetimler Sempozyumu, istifade etmesini bilen herkes için, kendi alanında geleceğe yakılmış bir ışıktır” diye konuştu.
Türkiye’nin, son beş yıllık dönemde pek çok tarihî hadiseyi üst üste yaşadığını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçiş sürecinin bunların en önemlilerinden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yönetim sistemi tartışmalarının, Osmanlı döneminde meşrutiyetin ilanına kadar uzanarak çok eskilere dayandığına işaret etti.
Parlamenter sistem içinde koalisyonlarla geçen yılların Türkiye’ye çok ağır maliyetinin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, krizler, kaoslar, darbeler, cuntalar ve istikrarsızlıklarla hatırlanan bu dönemlerde sorumluluk sahibi devlet ve fikir adamlarının, yönetim sisteminin değişmesi gerektiğini söylediğini hatırlattı.
“TÜRKİYE’NİN YENİ YÖNETİM SİSTEMİNE GEÇME KARARI, ÇOK AĞIR BİR DİZİ KRİZİN ARDINDAN ORTAYA ÇIKTI”
Konuşmasında son 30 yılın enflasyon rakamlarını paylaşarak 1989-2002 yılları arasındaki dönemde enflasyon ortalamasının 70.3, son 16 yılda ise bu oranın 9,54 olduğu bilgisini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ana muhalefet çıkıyor, ‘en yüksek enflasyon AK Parti iktidarları döneminde olmuştur’ diyor. Yani yalan üzerine siyaset, yalan üzerine yerel yönetim kurulu olduğu zaman, işte orada çöp, çukur, çamurdan kurtulamazsınız” dedi.
Türkiye’nin yeni yönetim sistemine geçme kararının, çok ağır bir dizi krizin ardından ortaya çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarıyla sokakları, 17-25 Aralık darbe girişimiyle hükûmeti, çukur eylemleriyle ülkenin birliğini, 2015’teki seçimlerle istikrarı, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle sınırları hedef alan çok yönlü ve çok boyutlu saldırılara maruz kaldıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En son 15 Temmuz darbe girişimi bize, ülkemizin geleceğini güvence altına alabilmek için derhal harekete geçmemiz gerektiğini gösterdi. AK parti olarak MHP ile vardığımız uzlaşma sayesinde, önce Meclis’te ardından halk oylamasıyla milletimiz nezdinde bu değişimi tescil ettirdik” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN YÖNETİM SİSTEMİ TARTIŞMALARI ÇOK ESKİLERE DAYANIR”
Yeni sistemle, eskiden sadece kâğıt üzerinde kalan güçler ayrılığını, gerçek anlamda hayata geçiren bir yapı ortaya çıkardıklarını ve Türkiye’nin uzun zamandır arayışı ve özlemi içinde olduğu yeni yönetim sistemine kavuştuğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bu arada, ülkemizin huzurundan ve istikrarından rahatsız olan çevreler de boş durmadı. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçişimizin hemen ardından, bu defa ekonomik bir saldırıyla karşı karşıya kaldık” dedi.
Bu saldırıyı da kısa sürede bertaraf ettiklerini dile getirerek, 2019 yılıyla birlikte Türkiye’nin yeni ve güçlü bir yükseliş dönemine geçeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte, her alanda olduğu gibi yerel yönetimler konusunda da yeni bakış açılarına, yeni ufuklara ve yeni araçlara ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.
“YEREL YÖNETİMLER SIFIR ATIK PROJESİNİN SÜRDÜRÜLMESİNDE ISRARLI OLMALI”
Konuşmasında eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen “Sıfır Atık” projesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel yönetimlerin bu projenin sürdürülmesinde ısrarlı olması gerektiğini vurguladı. Uygulanmaya başlanan plastik poşet uygulamasını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkadaşlarına 31 Mart mahalli seçimlerindeki kampanyalarında bez torba file kullanılması teklifinde bulunduğunu aktardı.
Türkiye’nin kalkınıp gelişmesinde, doğrudan halkın hayatına dokunan hizmetlerin ifasında, mahalli idarelerin çok önemli rolü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye ve il özel idareleri tarafından verilen hizmetlerin, merkezi yönetimlerin çalışmalarının tamamlayıcısı niteliğinde olduğunu ifade etti.