HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu: Kerestecioğlu, şöyle konuştu:
"Ülkeyi ekonomik kriz yüzünden 1 yıl daha yönetemeyeceklerini bildiklerinden erken seçim kararı aldılar. Çok zordalar, çok sıkıntıdalar. Bu nedenle, bugün bir ülkenin eski Cumhurbaşkanı’nın Sayın Abdullah Gül’ün, muhtemel bir adayın konutuna helikopterle Genelkurmay Başkanı indiriyorlar. Buna karşı bir açıklama gelmedi kimseden. Askeri vesayetle mücadele edeceğim diye iktidara gelenler, bugün kendi tarafında diye Genelkurmay Başkanını adayları ikna etmesi için gönderiyor. Bu olayla ilgili haberleri yayından kaldırıyorlar, fakat diğer yandan Bülent Turan, hiç sıkıntı hmeden Genelkurmay Başkanıyla görüştü diye aday olmuyorsa hiç olmasın, diyor. Yaşanan olayı itiraf ediyor. 27 Nisan e-muhtırasını eleştirenler, e- muhtıradan hallice bir muhtırayı helikopterle gönderiyorlar.
"Belki Abdullah Gül 2048’de aday olur"
Eğer bir ziyaret olmuşsa ki olmuş görünüyor, bunun üzerine Gül, “evet ben aday olmayacaktım ama bu ziyaretten sonra adayım” deseydi, tankların üzerine çıkmış siyasetçi olurdu. Ama sanırım rafa kalktı. Gençlerin dediği gibi fazla üzerine gitmeyelim, belki 2048’de aday olur. Ya da bir gül aday olacaksa belki Hayrunisa Gül aday olur.
“Başörtülü bacılarım” yalanlarını söylerken başörtülü genç bir kadın cezaevinde yaşamını kaybetti
Öyle bir ikiyüzlülük içindeler ki başörtülü dostlarımızı, arkadaşlarımızı düşündüklerini söyleyip gencecik başörtülü bir kadının, gencecik bir İngilizce öğretmeninin cezaevinde ölümüne neden oldular. Halime Gülsu, Gülen Cemaati soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Sistemik bir hastalığı olan Halime Gülsu’nun ilaçları ısrarlarına ve ailesinin çabalarına rağmen verilmedi ve Halime yaşamını kaybetti. Bu ölümlerin ve yalanlarınızın vebali iktidarın boynunda...
Kabataş’ta üzeri çıplak 70 erkek başörtülü kadına saldırdı diye yalan söylediniz, yalanınız ortaya çıktı, hiçbir şey olmadı, 15 Temmuz kahramanı dediğiniz kadının fotoğrafının o gün çekilmediği orataya çıktı, yine utanmadınız. Başörtülü bacılarım yalanlarını söylerken başörtülü genç bir kadın cezaevinde yaşamını kaybetti. Gerçek olan buydu."
"Ülkeyi ekonomik kriz yüzünden 1 yıl daha yönetemeyeceklerini bildiklerinden erken seçim kararı aldılar. Çok zordalar, çok sıkıntıdalar. Bu nedenle, bugün bir ülkenin eski Cumhurbaşkanı’nın Sayın Abdullah Gül’ün, muhtemel bir adayın konutuna helikopterle Genelkurmay Başkanı indiriyorlar. Buna karşı bir açıklama gelmedi kimseden. Askeri vesayetle mücadele edeceğim diye iktidara gelenler, bugün kendi tarafında diye Genelkurmay Başkanını adayları ikna etmesi için gönderiyor. Bu olayla ilgili haberleri yayından kaldırıyorlar, fakat diğer yandan Bülent Turan, hiç sıkıntı hmeden Genelkurmay Başkanıyla görüştü diye aday olmuyorsa hiç olmasın, diyor. Yaşanan olayı itiraf ediyor. 27 Nisan e-muhtırasını eleştirenler, e- muhtıradan hallice bir muhtırayı helikopterle gönderiyorlar.
"Belki Abdullah Gül 2048’de aday olur"
Eğer bir ziyaret olmuşsa ki olmuş görünüyor, bunun üzerine Gül, “evet ben aday olmayacaktım ama bu ziyaretten sonra adayım” deseydi, tankların üzerine çıkmış siyasetçi olurdu. Ama sanırım rafa kalktı. Gençlerin dediği gibi fazla üzerine gitmeyelim, belki 2048’de aday olur. Ya da bir gül aday olacaksa belki Hayrunisa Gül aday olur.
“Başörtülü bacılarım” yalanlarını söylerken başörtülü genç bir kadın cezaevinde yaşamını kaybetti
Öyle bir ikiyüzlülük içindeler ki başörtülü dostlarımızı, arkadaşlarımızı düşündüklerini söyleyip gencecik başörtülü bir kadının, gencecik bir İngilizce öğretmeninin cezaevinde ölümüne neden oldular. Halime Gülsu, Gülen Cemaati soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Sistemik bir hastalığı olan Halime Gülsu’nun ilaçları ısrarlarına ve ailesinin çabalarına rağmen verilmedi ve Halime yaşamını kaybetti. Bu ölümlerin ve yalanlarınızın vebali iktidarın boynunda...
Kabataş’ta üzeri çıplak 70 erkek başörtülü kadına saldırdı diye yalan söylediniz, yalanınız ortaya çıktı, hiçbir şey olmadı, 15 Temmuz kahramanı dediğiniz kadının fotoğrafının o gün çekilmediği orataya çıktı, yine utanmadınız. Başörtülü bacılarım yalanlarını söylerken başörtülü genç bir kadın cezaevinde yaşamını kaybetti. Gerçek olan buydu."