Haber: Hasan Ray
Şanlıurfa denince akla küçücük dükkanlarda yapılan koca meslekler gelir. Bu meslekler arasında bakırcılık, demircilik, dericilik ve keçecilik günümüze gelmiştir. Teknolojinin bütün gücüne karşı direnerek günümüze ulaşmayı başaran bu meslekler arasında en zorlarından biri keçeciliktir. Tamamen insan gücü ile yapılan keçeler, büyük bir emekten sonra satışa sunuluyor.
Yok olanlar arasında yerini aldı
Şanlıurfa ve Güneydoğu kültüründe önemli bir yere sahip olan keçecilik günümüz teknolojisine ayak uyduramayıp yok denilecek kadar azaldı. Tıpkı demircilik ve bakırcılık meslekleri gibi yok olan meslekler arasına giren keçeciliğin son ustası Ömer Taşçı, “Bu mesleğimiz geleneksel el sanatı olan bir meslektir. Benim baba mesleğimdir. Zor ama zevk veren bir meslektir ben de bu mesleği babamdan öğrendim” dedi.
Babamdan bana geçti
Keçe yapımının geçmişinin çok uzun yıllara dayandığının altını çizen Ömer Taşçı, “Atadan ve deden bu yana bu işi yapıyoruz. Biz de onlardan bu işi öğrendik. 6 – 7 aylık kuzunun yünüyle yapıyoruz. Bu yünler daha yumuşak oluyor. Diğer yünler daha sert olduğundan dolayı düzgün iş çıkmaz. Ne kadar yumuşak bir yün olursa o kadar rahat işlem yapılır ve şekil alır. Bu yüzden seçtiğiniz kuzunun yaşına da dikkat etmelisiniz” diye konuştu.
Meslek altın bileziktir
Son usta olduğunu belirten Ömer Taşçı, “Bizim meslekte artık çırak yetişmiyor. Bu yüzden meslekte son usta olduğumu söylüyorum. Ben de küçükken okula gidiyordum ama babam bir yandan da mesleği öğretiyordu. Meslek altın bileziktir. Meslek öğrenmeden hayata hazır olamazsınız. Çok sıkıntılar yaşarsınız. Benim mesleğim de keçeciliktir, mesleğimi hem severek yapıyorum hem de yaşatmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.
Sağlık açısından oldukça iyi
Keçe kullanımının insan sağlığı açısından oldukça önemli olduğunu söyleyen Ömer Taşçı, “İnsanlarımız eskiden keçe üzerinde yatarlardı. Bel fıtığı ve bel rahatsızlıkları azdı. Vücuttaki elektriği alır. Halı yokken bizim dedelerimiz atalarımız keçeyle sağlıklarını koruyorlardı. Keçe ayrıca kırık çıkıklarda alçı niyetine de kullanılıyordu. Aslına bakarsanız; keçecilik tam manasıyla bir şifadır" ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa denince akla küçücük dükkanlarda yapılan koca meslekler gelir. Bu meslekler arasında bakırcılık, demircilik, dericilik ve keçecilik günümüze gelmiştir. Teknolojinin bütün gücüne karşı direnerek günümüze ulaşmayı başaran bu meslekler arasında en zorlarından biri keçeciliktir. Tamamen insan gücü ile yapılan keçeler, büyük bir emekten sonra satışa sunuluyor.
Yok olanlar arasında yerini aldı
Şanlıurfa ve Güneydoğu kültüründe önemli bir yere sahip olan keçecilik günümüz teknolojisine ayak uyduramayıp yok denilecek kadar azaldı. Tıpkı demircilik ve bakırcılık meslekleri gibi yok olan meslekler arasına giren keçeciliğin son ustası Ömer Taşçı, “Bu mesleğimiz geleneksel el sanatı olan bir meslektir. Benim baba mesleğimdir. Zor ama zevk veren bir meslektir ben de bu mesleği babamdan öğrendim” dedi.
Babamdan bana geçti
Keçe yapımının geçmişinin çok uzun yıllara dayandığının altını çizen Ömer Taşçı, “Atadan ve deden bu yana bu işi yapıyoruz. Biz de onlardan bu işi öğrendik. 6 – 7 aylık kuzunun yünüyle yapıyoruz. Bu yünler daha yumuşak oluyor. Diğer yünler daha sert olduğundan dolayı düzgün iş çıkmaz. Ne kadar yumuşak bir yün olursa o kadar rahat işlem yapılır ve şekil alır. Bu yüzden seçtiğiniz kuzunun yaşına da dikkat etmelisiniz” diye konuştu.
Meslek altın bileziktir
Son usta olduğunu belirten Ömer Taşçı, “Bizim meslekte artık çırak yetişmiyor. Bu yüzden meslekte son usta olduğumu söylüyorum. Ben de küçükken okula gidiyordum ama babam bir yandan da mesleği öğretiyordu. Meslek altın bileziktir. Meslek öğrenmeden hayata hazır olamazsınız. Çok sıkıntılar yaşarsınız. Benim mesleğim de keçeciliktir, mesleğimi hem severek yapıyorum hem de yaşatmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.
Sağlık açısından oldukça iyi
Keçe kullanımının insan sağlığı açısından oldukça önemli olduğunu söyleyen Ömer Taşçı, “İnsanlarımız eskiden keçe üzerinde yatarlardı. Bel fıtığı ve bel rahatsızlıkları azdı. Vücuttaki elektriği alır. Halı yokken bizim dedelerimiz atalarımız keçeyle sağlıklarını koruyorlardı. Keçe ayrıca kırık çıkıklarda alçı niyetine de kullanılıyordu. Aslına bakarsanız; keçecilik tam manasıyla bir şifadır" ifadelerini kullandı.