Türkiye'nin farklı kentlerinden gelen çok sayıda avukat, Şanlıurfa Barosu önünden adliyeye kadar yürüdü. Adliye önünde alkışlı protesto düzenlendikten sonra Şanlıurfa Baro Başkanı Ahmet Tüysüz burada bir basın açıklaması düzenledi.
Tüysüz, şöyle konuştu:
"Adaletin tecelli etmesi gereken koridorlarda görev ve yetkisini kötüye kullanan ve istismar eden bazı polislerce sırf müvekkilini savunmak için adliyede bulunan bir avukatın ve baro başkanının kollarına zorla girilerek savcının odasına sokulmasıyla karşı karşıya kaldık. Avukata yönelik bu hak ihlali baro tarihimizde ilk değildir. Biz savunma kurumu olarak, savunmayı savunmakta asla aciz değiliz. Bunu yaparken de hukukçular olarak tümden bir kurumu suçlayıcı kolaycılığına kaçmıyoruz. Sadece bu zorbaca tutumu sergileyenlerden hesap sorulması için burada olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Bu tür eylem kime karşı yapılırsa yapılsın suçtur."
“Soruşturma bu savcı tarafından yürütülmesi halinde sağlıklı sonuç elde edilemez”
“Biz avukatlar geçmişte kamu görevlileriyle hele hele suç işleyen bir polisle karşıya gelmenin ne demek olduğunu acı tecrübelerle ve maalesef avukat aleyhine işleyen bazı yargı pratikleriyle müşahede ettik. Umarım suç duyurusunda bulunduğumuz bu olaya ilişkin soruşturmanın akıbeti de aynı şekilde olmaz. soruşturma makamının cezasızlık politikasına meydan vermeyecek bir şekilde tüm delilleri toplayacağına yürekten inanmak istiyoruz. Bununla birlikte doğrusu kollarımdan zorla tutarak odasına götürüldüğüm sayın savcının huzurunda da aynı pervasızlık hukuk dışı tutum ve davranışların sürmesine rağmen hukuk adamı olan savcının, kolluğu uyarmak yerine bana dönerek “sakin olun” demesinin yüreğime, polislerce yapılan hukuk dışı fiziki müdahaleden, daha fazla acı verdiğini ve şayet soruşturmanın bu savcı tarafından yürütülmesi halinde sağlıklı bir sonuç elde edilemeyeceğini de belirtmek zorundayım.” dedi.
Başkan Tüysüz’ün ardından bir açıklama yapan Feyzioğlu, yaşandığı iddia edilen olaydan üzüntü duyduklarını belirtti.
Feyzioğlu, olayla yakından ilgilendiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"Keşke bu olay olmasaydı. Şanlıurfa Valimiz, Cumhuriyet Başsavcımız ve İl Emniyet Müdürümüzle uzun uzun görüştük. Herkes bu yaşananlardan üzgündür, 'İyi ki oldu, oh, ne iyi oldu.' diyen yok. Detaylı bilgi aldık. Adli soruşturma başlatılmıştır, iki müfettiş olaya karıştığı söylenen polisleri soruşturmak üzere görevlendirilmiştir. Kamera kayıtları derhal muhafaza altına alınmıştır. Ben de baştan sona kayıtları seyrettim. Vali, Emniyet Müdürü ve Başsavcı gereğinin titizlikle en kısa sürede yapılacağı konusunda ayrı ayrı söz vermiştir. Başkanımızın başına geleni herkesin başına gelmiş olarak kabul ediyoruz.
Bu konuyla ilgili adli soruşturma başlamıştır. Mülki idare amirleri bu olayın gereğini titizlikle en kısa sürede yapılacağını sözünü bize verdiler. Bizler de bu işin takipçisi olacağız.""
Adil yargılamanın olabilmesi için avukatların sistemin dışında tutulmaması gerektiğini anlatan Feyzioğlu, yetkililerin gereken hassasiyeti göstereceğine inandıklarını dile getirdi.
Açıklamanın ardından, olayı alkışla protesto eden avukatlar, daha sonra dağıldı.
Tüysüz, şöyle konuştu:
"Adaletin tecelli etmesi gereken koridorlarda görev ve yetkisini kötüye kullanan ve istismar eden bazı polislerce sırf müvekkilini savunmak için adliyede bulunan bir avukatın ve baro başkanının kollarına zorla girilerek savcının odasına sokulmasıyla karşı karşıya kaldık. Avukata yönelik bu hak ihlali baro tarihimizde ilk değildir. Biz savunma kurumu olarak, savunmayı savunmakta asla aciz değiliz. Bunu yaparken de hukukçular olarak tümden bir kurumu suçlayıcı kolaycılığına kaçmıyoruz. Sadece bu zorbaca tutumu sergileyenlerden hesap sorulması için burada olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Bu tür eylem kime karşı yapılırsa yapılsın suçtur."
“Soruşturma bu savcı tarafından yürütülmesi halinde sağlıklı sonuç elde edilemez”
“Biz avukatlar geçmişte kamu görevlileriyle hele hele suç işleyen bir polisle karşıya gelmenin ne demek olduğunu acı tecrübelerle ve maalesef avukat aleyhine işleyen bazı yargı pratikleriyle müşahede ettik. Umarım suç duyurusunda bulunduğumuz bu olaya ilişkin soruşturmanın akıbeti de aynı şekilde olmaz. soruşturma makamının cezasızlık politikasına meydan vermeyecek bir şekilde tüm delilleri toplayacağına yürekten inanmak istiyoruz. Bununla birlikte doğrusu kollarımdan zorla tutarak odasına götürüldüğüm sayın savcının huzurunda da aynı pervasızlık hukuk dışı tutum ve davranışların sürmesine rağmen hukuk adamı olan savcının, kolluğu uyarmak yerine bana dönerek “sakin olun” demesinin yüreğime, polislerce yapılan hukuk dışı fiziki müdahaleden, daha fazla acı verdiğini ve şayet soruşturmanın bu savcı tarafından yürütülmesi halinde sağlıklı bir sonuç elde edilemeyeceğini de belirtmek zorundayım.” dedi.
Başkan Tüysüz’ün ardından bir açıklama yapan Feyzioğlu, yaşandığı iddia edilen olaydan üzüntü duyduklarını belirtti.
Feyzioğlu, olayla yakından ilgilendiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"Keşke bu olay olmasaydı. Şanlıurfa Valimiz, Cumhuriyet Başsavcımız ve İl Emniyet Müdürümüzle uzun uzun görüştük. Herkes bu yaşananlardan üzgündür, 'İyi ki oldu, oh, ne iyi oldu.' diyen yok. Detaylı bilgi aldık. Adli soruşturma başlatılmıştır, iki müfettiş olaya karıştığı söylenen polisleri soruşturmak üzere görevlendirilmiştir. Kamera kayıtları derhal muhafaza altına alınmıştır. Ben de baştan sona kayıtları seyrettim. Vali, Emniyet Müdürü ve Başsavcı gereğinin titizlikle en kısa sürede yapılacağı konusunda ayrı ayrı söz vermiştir. Başkanımızın başına geleni herkesin başına gelmiş olarak kabul ediyoruz.
Bu konuyla ilgili adli soruşturma başlamıştır. Mülki idare amirleri bu olayın gereğini titizlikle en kısa sürede yapılacağını sözünü bize verdiler. Bizler de bu işin takipçisi olacağız.""
Adil yargılamanın olabilmesi için avukatların sistemin dışında tutulmaması gerektiğini anlatan Feyzioğlu, yetkililerin gereken hassasiyeti göstereceğine inandıklarını dile getirdi.
Açıklamanın ardından, olayı alkışla protesto eden avukatlar, daha sonra dağıldı.