TBMM‘de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2018 yılı bütçesi görüşülürken AK Parti Grubu adına söz alan Cevheri, günümüzde önemli stratejik sektörlerden biri haline gelen gıdanın gelecekte öneminin daha da artacağını belirtti.
Bugün petrole alternatif bir takım enerji kaynaklarını bulmada teknolojik olarak, önemli mesafeler alındığını ancak Gıda ve Tarımın alternatifinin hiçbir şekilde bulunamadığını aktaran Cevheri, ’‘Özellikle 19. Asırdan sonra, dünyada sanayileşme olgusu ile endüstrinin hızla gelişmesi, kentlerin büyümesi ve nüfusun artmasına bağlı olarak, Eko-sistemde bozulmalar meydana gelmiş, yağmurun azalması, kuraklığın artması sonucunda su ve toprağın önemi daha da artmıştır‘‘ dedi.
Cevheri şunları kaydetti:
’‘Bu süreçte insanoğlu teknolojik gelişmeler sonucu refahını artırmaya çalışırken, ciddi manada bir israf yapmış, toprağını, suyunu ve yeşilini ihmal etmiştir. Dünyadaki toplam, toprak alanı, 13 Milyar ha olup, bunun 5 milyar hektarı tarımsal alanı iken, ancak bunun da 1,5 milyar hektarlık kısmı işlenen tarım alanıdır.
Dünyada çarpık kentleşme ve sanayileşme sonucu, tarıma elverişli alanlar hızla azalmakta, yaşamak için gerekli olan gıdayı üretmek ise gittikçe zorlaşmaktadır. Günümüzde Tarıma önem veren ve gıdayı kontrol eden ülkeler, dünya siyasetine de yön vereceklerdir.
2050 yılında dünya nüfusu 10 milyara dayandığında, bu nüfusu besleyebilmek için tarımsal üretimin en az 60 artırılması gerekmektedir. Halen dünyada 39 ülkede gıdaya, 80 ülkede suya erişimde önemli sorun yaşanmaktadır. Dünya, gelecekte bu sorunları ciddi manada yaşama tehlikesiyle karşı karşıya olmasına rağmen, bugün Afrika'nın birçok ülkesinde insanlar açlıktan ölürken, acımasız kapitalizmin hüküm sürdüğü emperyal dünyada, hala her yıl, 1,3 milyar ton gıda israf edilmektedir.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ülkemizde zirai üretimi planlamak, teşvik etmek, korumak, üretmek ve adil paylaşım noktasında çok önemli bir misyon yerine getirmekte, önemli projeler yürütmektedir.
Halen ülkemizde;
24 Milyon ha tarım alanımız
14,6 Milyon ha mera varlığımız ve
3 Milyon'un üzerinde Çiftçimizle
Bugün 121 milyon ton bitkisel üretim,
23 milyon ton hayvansal üretim,
161 milyar TL tarımsal hasıla ile
16.3 milyar TL tarımsal ihracat yapılmaktadır.
Hükümetlerimiz iş başına geldikten sonra, her noktada tarımı sektörünü desteklemiş sadece 2017 yılsonu dikkate alındığında, son 15 yılda üreticilerimize toplam 103 milyar TL nakit hibe desteği sağlanmıştır.
Tarımsal girdilerde önemli bir yekûn teşkil eden mazot, gübre, tohum ve yem bitkisi destekleri artarak devam etmektedir.
Gübre ve yem de KDV sıfırlanmış olup, mazotta 2018 yılından itibaren deponun yarısı bizden uygulaması devreye girecektir.
Yine 2018 yılında çiftçilerimize toplam 14,8 milyar TL nakit tarımsal destek sağlanacaktır.
Ayrıca tarım sektörü yatırımları için 10,1 milyar TL
Tarımsal KİT'lerin finansmanı
Kredi sübvansiyonu
Müdahale alımları ve ihracat destekleri için 4.7 milyar TL kaynak ayrılmış bulunmaktadır.
Tarımsal kredilerde faiz indirimi uygulaması devam etmektedir.
2002 yılında, 59 olan Ziraat Bankası faiz oranı ile kredi alan çiftçilerimiz, bugün 0 ile 8,25 cari faiz aralığında sübvansiyonlu kredi kullanabilmektedirler.
2002 yılında, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan kredi miktarı 530 milyon TL iken bugün bu tutar 64 kat artarak 34 milyar TL'ye ulaşmış bulunmaktadır
Bu sonuçlara göre, OECD Üretici ve Tüketici destek tahminleri verilerine göre,
OECD üye ülkeleri arasında, Türkiye 2002-2016 döneminde tarıma en çok destek veren OECD ülkesi olmuştur.
2002 yılında Tarımsal Milli Gelir, 36,9 Milyar TL iken, bugün 4 kattan fazla artarak, 161,3 Milyar TL'ye ulaşmıştır.
Bugün ülkemiz tarımsal hasıla da Avrupa'da, dördüncü sıradan, birinci sıraya yükselerek, 2005 yılından bugüne kadar, Avrupa'da liderliğini sürdürmektedir. 2003-2016 döneminde tarım sektörü, tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde ise 58 Milyar Dolar fazla vermiştir.
Kısaca tarım ve gıdaya verilen destek insanlığın geleceğine yapılan destek olacağı inancı ile 2018 yılı bütçemizin ülkemiz ve çiftçilerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum‘‘
Bugün petrole alternatif bir takım enerji kaynaklarını bulmada teknolojik olarak, önemli mesafeler alındığını ancak Gıda ve Tarımın alternatifinin hiçbir şekilde bulunamadığını aktaran Cevheri, ’‘Özellikle 19. Asırdan sonra, dünyada sanayileşme olgusu ile endüstrinin hızla gelişmesi, kentlerin büyümesi ve nüfusun artmasına bağlı olarak, Eko-sistemde bozulmalar meydana gelmiş, yağmurun azalması, kuraklığın artması sonucunda su ve toprağın önemi daha da artmıştır‘‘ dedi.
Cevheri şunları kaydetti:
’‘Bu süreçte insanoğlu teknolojik gelişmeler sonucu refahını artırmaya çalışırken, ciddi manada bir israf yapmış, toprağını, suyunu ve yeşilini ihmal etmiştir. Dünyadaki toplam, toprak alanı, 13 Milyar ha olup, bunun 5 milyar hektarı tarımsal alanı iken, ancak bunun da 1,5 milyar hektarlık kısmı işlenen tarım alanıdır.
Dünyada çarpık kentleşme ve sanayileşme sonucu, tarıma elverişli alanlar hızla azalmakta, yaşamak için gerekli olan gıdayı üretmek ise gittikçe zorlaşmaktadır. Günümüzde Tarıma önem veren ve gıdayı kontrol eden ülkeler, dünya siyasetine de yön vereceklerdir.
2050 yılında dünya nüfusu 10 milyara dayandığında, bu nüfusu besleyebilmek için tarımsal üretimin en az 60 artırılması gerekmektedir. Halen dünyada 39 ülkede gıdaya, 80 ülkede suya erişimde önemli sorun yaşanmaktadır. Dünya, gelecekte bu sorunları ciddi manada yaşama tehlikesiyle karşı karşıya olmasına rağmen, bugün Afrika'nın birçok ülkesinde insanlar açlıktan ölürken, acımasız kapitalizmin hüküm sürdüğü emperyal dünyada, hala her yıl, 1,3 milyar ton gıda israf edilmektedir.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ülkemizde zirai üretimi planlamak, teşvik etmek, korumak, üretmek ve adil paylaşım noktasında çok önemli bir misyon yerine getirmekte, önemli projeler yürütmektedir.
Halen ülkemizde;
24 Milyon ha tarım alanımız
14,6 Milyon ha mera varlığımız ve
3 Milyon'un üzerinde Çiftçimizle
Bugün 121 milyon ton bitkisel üretim,
23 milyon ton hayvansal üretim,
161 milyar TL tarımsal hasıla ile
16.3 milyar TL tarımsal ihracat yapılmaktadır.
Hükümetlerimiz iş başına geldikten sonra, her noktada tarımı sektörünü desteklemiş sadece 2017 yılsonu dikkate alındığında, son 15 yılda üreticilerimize toplam 103 milyar TL nakit hibe desteği sağlanmıştır.
Tarımsal girdilerde önemli bir yekûn teşkil eden mazot, gübre, tohum ve yem bitkisi destekleri artarak devam etmektedir.
Gübre ve yem de KDV sıfırlanmış olup, mazotta 2018 yılından itibaren deponun yarısı bizden uygulaması devreye girecektir.
Yine 2018 yılında çiftçilerimize toplam 14,8 milyar TL nakit tarımsal destek sağlanacaktır.
Ayrıca tarım sektörü yatırımları için 10,1 milyar TL
Tarımsal KİT'lerin finansmanı
Kredi sübvansiyonu
Müdahale alımları ve ihracat destekleri için 4.7 milyar TL kaynak ayrılmış bulunmaktadır.
Tarımsal kredilerde faiz indirimi uygulaması devam etmektedir.
2002 yılında, 59 olan Ziraat Bankası faiz oranı ile kredi alan çiftçilerimiz, bugün 0 ile 8,25 cari faiz aralığında sübvansiyonlu kredi kullanabilmektedirler.
2002 yılında, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan kredi miktarı 530 milyon TL iken bugün bu tutar 64 kat artarak 34 milyar TL'ye ulaşmış bulunmaktadır
Bu sonuçlara göre, OECD Üretici ve Tüketici destek tahminleri verilerine göre,
OECD üye ülkeleri arasında, Türkiye 2002-2016 döneminde tarıma en çok destek veren OECD ülkesi olmuştur.
2002 yılında Tarımsal Milli Gelir, 36,9 Milyar TL iken, bugün 4 kattan fazla artarak, 161,3 Milyar TL'ye ulaşmıştır.
Bugün ülkemiz tarımsal hasıla da Avrupa'da, dördüncü sıradan, birinci sıraya yükselerek, 2005 yılından bugüne kadar, Avrupa'da liderliğini sürdürmektedir. 2003-2016 döneminde tarım sektörü, tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde ise 58 Milyar Dolar fazla vermiştir.
Kısaca tarım ve gıdaya verilen destek insanlığın geleceğine yapılan destek olacağı inancı ile 2018 yılı bütçemizin ülkemiz ve çiftçilerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum‘‘