Urfa Değişim Gazetesinden Murat Doğan'ın haberine göre, Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde Karacurun Mahallesi yakınlarında faaliyet gösteren Kalker-bazalt kırma-eleme tesisinin kapasitesinin genişletilmesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırlandı. Ancak Mahalleliler söz konusu raporun gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Projenin birçok zarara yol açacağını öne süren mahalleli, konu ile ilgili şikayette bulundu.
Raporda Ömerli Mahallesi olarak geçen Karacurun Mahallesi yakınlarında faaliyet gösteren taş ocağının kapasitesinin genişletilmesine karşı şikayette bulunan mahalleli, ÇED raporunda, taş ocağının yerleşim ve koruma alanlarına uzak olduğu için hiçbir zararın bulunmadığının yazıldığını ancak durumun tam tersi olduğunu belirtti. İlgili kurumlara şikayet dilekçelerini ileten mahalleliler, mağduriyete neden olan bu projenin iptal olmasını istiyor.
Vatandaşlar tarafından hazırlanan şikayet metninde şu konular yer aldı:
"Projede orman alanı atıl durumdaymış gibi taşlık arazi şeklinde gösterilmiş. Normalde bu alan Adıyaman Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Hilvan halkı ile beraber 2995.773 dönüm arazi üzerine 1993-1994 yılında kurulmuştur. Söz konusu projeyle 594 dönüm arazi işgal edilecektir. Bu şekilde ormanın iç kısmına girilerek ekilen badem ağaçları, egzotik eldarika çamı, meşe, palamut ve endemik bitkiler yok edilecektir. Bu orman Türkiye'nin en büyük ve tek badem ormanı olma özelliğini taşıyor. Maden sahasında çevreye yayacağı toz pertikülleri yakında bulunan diğer ağaçlara, çevrede olan konutlara, yakında bulunan üniversiteye, hastaneye ve mesire alanına zarar verecek."
' Özel çevre koruma bölgesi bulunmadığı öne sürüldü ama...'
"Proje alanı ve yakın çevresinde özel çevre koruma bölgesi bulunmadığı öne sürülmüştür. Ancak projeye sıfır metre uzaklığında Hilvan mesire alanı bulunuyor. Alan içerisinde çocuk oyun parkları, spor alanları, oturma birimleri, kamelyalar ve piknik alanları mevcut. ÇED raporunda patlayıcı maddelerin kullanılacağı da belirtilmiş. Özel çevre koruma bölgesine bitişik bu alanda patlayıcının kullanılması vatandaşlar için tehlike arz etmekle beraber çevre kirliliği de oluşturacak."
'Bitişikte üniversite var'
"Projede etki alanına en yakın üniversite Harran Üniversitesi Hilvan Meslek Yüksekokulu 424 metre uzaklıkta olduğu gösteriliyor. Ancak şantiye üniversiteye bitişik konumdadır. Üniversitemiz 96.7 dönüm üzerine kurulu, 550 öğrenci ve 23 idari personele sahiptir. Projede üniversiteden bahsedilmediği için herhangi bir güvenlik önlemi alınacağına ilişkin bir bilgi verilmemiştir. Yine bu durumda oluşan patlamalar üniversitenin duvarlarında tahribatlar meydana getirmiş ve yine öğrencilerin eğitimini olumsuz etkiliyor. Bu projenin kabul edilmesi durumunda bu tahribatlar daha da artacak."
'Bu proje Hilvan halkının tamamını ilgilendirir'
"Bu projede Ömerli Mahallesi Muhtarlığı dışında halkın toplantıya katılımı sağlanmamıştır. Vatandaşlar bu konu ile ilgili bilgi sahibi değildir. Bilgilendirme yüzeysel olarak şantiye çalışanları tarafından sadece Ömerli, Göktepe, Karacurun ve Bahçelievler muhtarlıklarına yapılmıştır. Bu proje ilçemizin yerleşim sınırları içerisinde yer aldığı için 45.600 nüfuslu Hilvan halkının tamamını ilgilendirir."
'5 bin kişi mağdur olacak'
"Projenin kapsama alanına giren bölgede tarım ve hayvancılık yapılıyor. Bu alanda fıstık ağaçları, üzüm bağları, ve incir ağaçları bulunuyor. Bu proje ile bu ağaçlar da tahrip olacaktır. Yine Faik, Göktepe ve Ömerli Mahallelerine ait sulu-susuz tarımı olumsuz etkileyecek ve verim kaybına neden olacak. Bu bölgenin tek geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık da bu projeden etkilenecek ve bitme noktasına gelecek. Bu da demek oluyor ki 5000 kişi mağdur olacak."
'Hastaneye 50 metre uzaklıkta'
"Projede en yakın hastanenin 742 metre uzakta olduğu belirtilmiştir. Oysaki proje hastaneye 50 metre uzaklıkta bulunuyor. Hilvan Devlet Hastanesi'nin yakınında böyle bir projenin faaliyete girmesi ve her gün patlamaların olması hastane duvarlarında tahribat oluşturacağı gibi yine toz partiküllerinin çevreye yayılması nonstreil bir alan oluşturacağından hastaların bu durumdan olumsuz etkileneceği aşikardır. O bölgede yaşayan insanlarda genel olarak solunum yolundan kaynaklı pnomokonyoz hastalığı görülecektir."
Raporda Ömerli Mahallesi olarak geçen Karacurun Mahallesi yakınlarında faaliyet gösteren taş ocağının kapasitesinin genişletilmesine karşı şikayette bulunan mahalleli, ÇED raporunda, taş ocağının yerleşim ve koruma alanlarına uzak olduğu için hiçbir zararın bulunmadığının yazıldığını ancak durumun tam tersi olduğunu belirtti. İlgili kurumlara şikayet dilekçelerini ileten mahalleliler, mağduriyete neden olan bu projenin iptal olmasını istiyor.
Vatandaşlar tarafından hazırlanan şikayet metninde şu konular yer aldı:
"Projede orman alanı atıl durumdaymış gibi taşlık arazi şeklinde gösterilmiş. Normalde bu alan Adıyaman Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Hilvan halkı ile beraber 2995.773 dönüm arazi üzerine 1993-1994 yılında kurulmuştur. Söz konusu projeyle 594 dönüm arazi işgal edilecektir. Bu şekilde ormanın iç kısmına girilerek ekilen badem ağaçları, egzotik eldarika çamı, meşe, palamut ve endemik bitkiler yok edilecektir. Bu orman Türkiye'nin en büyük ve tek badem ormanı olma özelliğini taşıyor. Maden sahasında çevreye yayacağı toz pertikülleri yakında bulunan diğer ağaçlara, çevrede olan konutlara, yakında bulunan üniversiteye, hastaneye ve mesire alanına zarar verecek."
' Özel çevre koruma bölgesi bulunmadığı öne sürüldü ama...'
"Proje alanı ve yakın çevresinde özel çevre koruma bölgesi bulunmadığı öne sürülmüştür. Ancak projeye sıfır metre uzaklığında Hilvan mesire alanı bulunuyor. Alan içerisinde çocuk oyun parkları, spor alanları, oturma birimleri, kamelyalar ve piknik alanları mevcut. ÇED raporunda patlayıcı maddelerin kullanılacağı da belirtilmiş. Özel çevre koruma bölgesine bitişik bu alanda patlayıcının kullanılması vatandaşlar için tehlike arz etmekle beraber çevre kirliliği de oluşturacak."
'Bitişikte üniversite var'
"Projede etki alanına en yakın üniversite Harran Üniversitesi Hilvan Meslek Yüksekokulu 424 metre uzaklıkta olduğu gösteriliyor. Ancak şantiye üniversiteye bitişik konumdadır. Üniversitemiz 96.7 dönüm üzerine kurulu, 550 öğrenci ve 23 idari personele sahiptir. Projede üniversiteden bahsedilmediği için herhangi bir güvenlik önlemi alınacağına ilişkin bir bilgi verilmemiştir. Yine bu durumda oluşan patlamalar üniversitenin duvarlarında tahribatlar meydana getirmiş ve yine öğrencilerin eğitimini olumsuz etkiliyor. Bu projenin kabul edilmesi durumunda bu tahribatlar daha da artacak."
'Bu proje Hilvan halkının tamamını ilgilendirir'
"Bu projede Ömerli Mahallesi Muhtarlığı dışında halkın toplantıya katılımı sağlanmamıştır. Vatandaşlar bu konu ile ilgili bilgi sahibi değildir. Bilgilendirme yüzeysel olarak şantiye çalışanları tarafından sadece Ömerli, Göktepe, Karacurun ve Bahçelievler muhtarlıklarına yapılmıştır. Bu proje ilçemizin yerleşim sınırları içerisinde yer aldığı için 45.600 nüfuslu Hilvan halkının tamamını ilgilendirir."
'5 bin kişi mağdur olacak'
"Projenin kapsama alanına giren bölgede tarım ve hayvancılık yapılıyor. Bu alanda fıstık ağaçları, üzüm bağları, ve incir ağaçları bulunuyor. Bu proje ile bu ağaçlar da tahrip olacaktır. Yine Faik, Göktepe ve Ömerli Mahallelerine ait sulu-susuz tarımı olumsuz etkileyecek ve verim kaybına neden olacak. Bu bölgenin tek geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık da bu projeden etkilenecek ve bitme noktasına gelecek. Bu da demek oluyor ki 5000 kişi mağdur olacak."
'Hastaneye 50 metre uzaklıkta'
"Projede en yakın hastanenin 742 metre uzakta olduğu belirtilmiştir. Oysaki proje hastaneye 50 metre uzaklıkta bulunuyor. Hilvan Devlet Hastanesi'nin yakınında böyle bir projenin faaliyete girmesi ve her gün patlamaların olması hastane duvarlarında tahribat oluşturacağı gibi yine toz partiküllerinin çevreye yayılması nonstreil bir alan oluşturacağından hastaların bu durumdan olumsuz etkileneceği aşikardır. O bölgede yaşayan insanlarda genel olarak solunum yolundan kaynaklı pnomokonyoz hastalığı görülecektir."