Açlık sınırı altında asgari ücret alan milyonlarca çalışanın dengeli ve sağlıklı beslenme hakkının yok olduğunu ifade ederek kış aylarında domates yeme hakkının bile olmadığına dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Viranşehir İlçe Başkanlığı basın açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
‘’Asgari ücretli çalışanlar aldığı ücretle kirasını, faturalarını ödeyemez durumda, çocuğuna okul harçlığı dahi verememenin ağır yükü altında. Telefon ve araba almaya hakkı yok; ama, geçmeyeceği üçüncü köprünün yapım parası kendisini açlığa mahkûm eden asgari ücretinden kesiliyor.
Asgari ücretli çalışanlar açlığa ve yokluğa mahkûm edilmişken; bir yandan da ağır vergi yükü ile karşı karşıyalar. Asgari ücret, adı üzerinde en düşük ücrettir. Ve Türkiye’de toplumun en düşük gelire sahip olan asgari ücretlilerden yüksek oranda vergi kesintisi yapılmaktadır.
Bir asgari ücretli yılın dört ayından fazla bir sürede sadece vergi ödemek için çalışmaktadır.
Öte yandan iktidar 10 yılda beşli çeteye tam tamına 128 kez vergi affı getirmiştir. Her bir kurumda 3’er 5’er maaş alan yandaş bürokratların bu ülkeye vergi ödeyip ödemediği belirsizdir. Yandaş şirketlerin vergi ödememek için mal varlıklarını başka ülkelerdeki banka hesaplarına gönderdiği, uluslararası belgelerce tescillenmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak sadece 2018 yılından itibaren bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde defalarca kanun teklifleri ve önergeler verdik.
Başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun imza sahibi olduğu, ‘asgari ücretten vergi kesintisine’ son verilmesine ilişkin verdiğimiz kanun tekliflerimiz halen mecliste bekletilmektedir.
En son Ekim 2021’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki Vergi Yasası görüşmelerinde “Asgari ücretlilerin gelir vergisinden muaf bırakılması” önerisi partimizce sunulmuş, önerimiz AKP-MHP oylarıyla reddedilmiştir.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, asgari ücretliler vergi ödemesin, aldıkları ücretten herhangi bir kesinti olmasın, en azından asgari ücret insanca yaşanabilecek bir seviyeye çekilsin derken; AKP ve MHP ittifakı ısrarla ve inatla asgari ücretlilerin vergi yükü altında ezilmelerine, açlık sınırı altında yaşamalarına göz yummaktadır.
Daha geçtiğimiz günler AKP Yetkilileri “Herkesin cep telefonu var, arabası var” diyordu.
Şimdilerde ise “Asgari ücreti en azından insani yaşam seviyesin getireceğiz” demiş.
Yani milyonlarca asgari ücretlinin açlık sınırı altında yaşadığını kendileri de itiraf etmiş. Peki, bu itiraflar yeterli mi? Elbette değil.
Ekonomik buhranın en büyük bedelini; aç kalan, kirasını karşılayamayan, faturasını ödeyemeyen, asgari ücretliler ödemektedir.
Türkiye şu an Avrupa ülkeleri arasında en düşük brüt asgari ücrete sahip olan ikinci ülkedir.
Dünya’nın en büyük ucuz iş gücü ülkesi olarak bilinen Çin’de dahi ortalama asgari ücret 387 dolar iken, TL’deki hızlanan değer kaybıyla birlikte Türkiye’de asgari ücret 300 doların altına inmiştir.
Şimdi kalkıp, asgari ücreti insanca yaşanabilecek bir seviyeye getireceğiz diyenler, eğer ki bu görüşlerinde samimilerse hodri meydan!
Adil bir dünya diye nutuk atan, “Dünya 5’ten büyüktür” diye sürekli sözüm ona dünyaya mesaj veren AKP genel başkanı, evvela kendi ülkesindeki adaletsizliğe son versin.
Yıllardır bekletilen kanun tekliflerimiz meclise getirilsin ve asgari ücretliden vergi kesintisine son verilsin.
Asgari ücret en azından yeni yıla kadar 3 bin 577 TL seviyesine getirilsin.
İktidara son çağrımız! Bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa derhal son verilmelidir. Asgari ücretteki vergi zulmü ortadan kaldırılmalıdır.
Eğer ki iktidar yine bu çağrımıza kulak vermez ise; Seçim yakındır!
Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidarımızda; asgari ücretlilere uygulanan vergi zulmüne son vereceğiz, iktidarımızda asgari ücretten vergi kesintisini kaldıracağız.!’’ İfadelerine yer verdi.
‘’Asgari ücretli çalışanlar aldığı ücretle kirasını, faturalarını ödeyemez durumda, çocuğuna okul harçlığı dahi verememenin ağır yükü altında. Telefon ve araba almaya hakkı yok; ama, geçmeyeceği üçüncü köprünün yapım parası kendisini açlığa mahkûm eden asgari ücretinden kesiliyor.
Asgari ücretli çalışanlar açlığa ve yokluğa mahkûm edilmişken; bir yandan da ağır vergi yükü ile karşı karşıyalar. Asgari ücret, adı üzerinde en düşük ücrettir. Ve Türkiye’de toplumun en düşük gelire sahip olan asgari ücretlilerden yüksek oranda vergi kesintisi yapılmaktadır.
Bir asgari ücretli yılın dört ayından fazla bir sürede sadece vergi ödemek için çalışmaktadır.
Öte yandan iktidar 10 yılda beşli çeteye tam tamına 128 kez vergi affı getirmiştir. Her bir kurumda 3’er 5’er maaş alan yandaş bürokratların bu ülkeye vergi ödeyip ödemediği belirsizdir. Yandaş şirketlerin vergi ödememek için mal varlıklarını başka ülkelerdeki banka hesaplarına gönderdiği, uluslararası belgelerce tescillenmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak sadece 2018 yılından itibaren bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde defalarca kanun teklifleri ve önergeler verdik.
Başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun imza sahibi olduğu, ‘asgari ücretten vergi kesintisine’ son verilmesine ilişkin verdiğimiz kanun tekliflerimiz halen mecliste bekletilmektedir.
En son Ekim 2021’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki Vergi Yasası görüşmelerinde “Asgari ücretlilerin gelir vergisinden muaf bırakılması” önerisi partimizce sunulmuş, önerimiz AKP-MHP oylarıyla reddedilmiştir.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, asgari ücretliler vergi ödemesin, aldıkları ücretten herhangi bir kesinti olmasın, en azından asgari ücret insanca yaşanabilecek bir seviyeye çekilsin derken; AKP ve MHP ittifakı ısrarla ve inatla asgari ücretlilerin vergi yükü altında ezilmelerine, açlık sınırı altında yaşamalarına göz yummaktadır.
Daha geçtiğimiz günler AKP Yetkilileri “Herkesin cep telefonu var, arabası var” diyordu.
Şimdilerde ise “Asgari ücreti en azından insani yaşam seviyesin getireceğiz” demiş.
Yani milyonlarca asgari ücretlinin açlık sınırı altında yaşadığını kendileri de itiraf etmiş. Peki, bu itiraflar yeterli mi? Elbette değil.
Ekonomik buhranın en büyük bedelini; aç kalan, kirasını karşılayamayan, faturasını ödeyemeyen, asgari ücretliler ödemektedir.
Türkiye şu an Avrupa ülkeleri arasında en düşük brüt asgari ücrete sahip olan ikinci ülkedir.
Dünya’nın en büyük ucuz iş gücü ülkesi olarak bilinen Çin’de dahi ortalama asgari ücret 387 dolar iken, TL’deki hızlanan değer kaybıyla birlikte Türkiye’de asgari ücret 300 doların altına inmiştir.
Şimdi kalkıp, asgari ücreti insanca yaşanabilecek bir seviyeye getireceğiz diyenler, eğer ki bu görüşlerinde samimilerse hodri meydan!
Adil bir dünya diye nutuk atan, “Dünya 5’ten büyüktür” diye sürekli sözüm ona dünyaya mesaj veren AKP genel başkanı, evvela kendi ülkesindeki adaletsizliğe son versin.
Yıllardır bekletilen kanun tekliflerimiz meclise getirilsin ve asgari ücretliden vergi kesintisine son verilsin.
Asgari ücret en azından yeni yıla kadar 3 bin 577 TL seviyesine getirilsin.
İktidara son çağrımız! Bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa derhal son verilmelidir. Asgari ücretteki vergi zulmü ortadan kaldırılmalıdır.
Eğer ki iktidar yine bu çağrımıza kulak vermez ise; Seçim yakındır!
Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidarımızda; asgari ücretlilere uygulanan vergi zulmüne son vereceğiz, iktidarımızda asgari ücretten vergi kesintisini kaldıracağız.!’’ İfadelerine yer verdi.